Analog mu? Hem de Dijital Makineler Varken?

Begüm Tuna Çapa
2 min readMay 28, 2021

--

“Sanat olmasına lüzum yoktur fotoğrafın. Fotoğraf tarih olayıdır. Tarihi zapt ediyorsun, bir makine ile tarihi durduruyorsun.”

Ara GÜLER

Annelerimizin, dedelerimizin eski fotoğraflarına bakarken; “Ne güzelmiş o günler, herkes ne kadar da doğal! ” diye geçiririz içimizden. O günlerin güzelliği ve fotoğrafların doğallığının sırrı biraz da analog makineler sanırım. Çünkü dijital makinelere ya da cep telefonlarımıza verdiğimiz onlarca pozdan sonra, “Bunu sevdim, bunda yamuk çıkmışım silelim!” şansı analog makinelerde pek olmuyor. 36 pozluk hakkın var ve fotoğrafları filmin hepsini kullanıp, yıkadıktan sonra görebiliyorsun. “Ben bu ışıkta güzel çıkıyorum!” deyip üstüne de düşünemiyorsun; en çok neresi ışık alıyorsa orada poz veriyorsun ki analogun genel kuralıdır bu.

“200 ASA’da fotoğrafı karanlık odalarda çekme; flaşın varsa olabilir, ters ışıkta fotoğraf çıkmayabilir, bulutlu günde çekim yapmak mı ? Şansını fazla zorlama derim ben sana! ” Hayyam pasajından ya da Karaköy’de herhangi bir fotoğrafçıya girip 200ASA Fujicolor film aldığınız zaman bu cümleleri duymuş olma olasılığınız çok yüksek, ben alıştım artık. Yine de uyguluyor musun diye sorarsanız çoğunlukla hayır :) Denemek, denedikçe öğrenmek; analogu daha da eğlenceli kılıyor benim düşüncem.

İlk makinem Zenit 312m. 2019'da Hayyam’dan kendime hediye olarak almıştım. Tabii o zamanlar analog makinelerin fiyatları bu kadar uçuk değildi, özellikle Zenit’in :) İlk gün 36 pozun hepsini Karaköy, Taksim ve Galata’da sokakların fotoğraflarını çeke çeke harcadım. Filmimi yıkattıktan sonra fotoğrafların etrafında yanık yanık çizgiler var tabi o zaman bir şey bilmiyorum hoşuma gitmişti. Aa diyorum ne kadar sanat sanat! Meğer makinem ışık alıyormuş, film ışık aldığı için de fotoğraflarım yanmış. Zaten 36 pozdan da 24 fotoğraf çıkmıştı…

Eski günlere olan imrenişim, analog makineleri dijital makinelere tercih etme sebeplerimden birimdir. 90lardaki herhangi bir fotoğraf o zaman ki insanların; birbirine karşı saygılı, sevgili bir o kadar da “derdimiz var ama bu bizim eğlenmemize engel değil!” günleriymiş gibi geliyor bana. Belki ben de kendi günlerimi, ileride baktığımda böyle hatırlamak istediğim için analog makine kullanıyorum, kim bilir belki de rol modellerimden biri olan Ara Güler’den dolayıdır!

--

--